Bana göre işsizlik, uzadıkça insanın moralini bozan, çevre ve aile baskısıyla dahada ızdıraplı hale gelen süreçtir. Mezun olduktan sonra bir sene işsiz gezdiğim için kendi deneyimlerim bu yönde oldu. Hatta size bir tavsiye, birine beddua etmek istiyorsanız "işsiz kal" diyebilirsiniz.
Konumuza dönecek olursak verilere göre, gençlerin yüzde 20'si işsiz. İşsizlik konusunda Avrupa Birliğini ikiye katlamış durumdayız. İşsizlik oranı son yılların en yüksek düzeylerinde seyrederken insanların neden işsiz kaldığını tartışalım mı?
Hatırlayalım ne demişti, Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez "2019'da dış kaynak bulmak zorlaşacak, şirketler için zor geçecek".
Şuan kime sorsanız "kıt kanaat geçiniyoruz", diyor.
Bu krizi fırsata çeviren işletmeler özellikle Orta doğu'dan gelen göçmenleri asgari ücretin yarısı kadar maaşlarla çalıştırıyor. Bu kayıt dışı istihdam ekonomiyi oldukça kötü etkiliyor.
Türkiye'nin yabancı işsizlere gerçek bir kaynak haline gelmesi ve gençlerin kendi işini bulamamaları nedeniyle işsizlik son zamanların en yüksek düzeylerinde gerçekleşiyor. Şimdi hangi kafeteryaya giderseniz gidin çalışan garsonların çoğu yabancı uyruklu. Bu grup kesinlikle sigortası olmayan garibanlardan oluşuyor. Zaten işe girerken bunlar "Ne iş olsa yaparım, sigorta istemem" diyen insanlardan oluşuyor.
Yeni üniversite mezunlarına verilen maaşların son yıllarda iyice düşmekte ve bu mezunların yarısı üniversite diplomasi gerektirmeyen işlere girmek zorunda bırakıyor.
Birazda TUİK(Türkiye İstatistik Kurumu) verilerini inceleyelim.
Genç işsizlik oranı %20.3
Tarım Dışı İşsizlik %15,6
Mezun Olunan Alana Göre İşsizlik Oranları
1-Sosyal Hizmetler %24,3
2-Gazetecilik ve enformasyon %23,8
3-Sanat %17,8
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder